Öncelikle bu yorumu yapmak için can attığım için şuan heyecanlıyım. Dizi 30 bölümden oluşmaktadır. 30 bölüm olduğu için çoğu kişinin ön yargı ile başladığını biliyorum ama hiç gerek yok.
Ben ilk 24 bölümü 2 günde falan izledim. Son 6 bölüm beni çok yordu. Çünkü her şey sonuçlanmaya başladı. Dram arttı. Diziyi izlerken hüngür hüngür ağlamıştım. Benim hiç unutmayacağım dizilerde başı çekmektedir.
Esas erkeğimiz Cha Dong Joo.
Hiç beğenmediğim özelliği olmayan kusursuz adam seni seviyorum...
Duymamasına rağmen her yükü üstlenmeni bile sevdim.
Başrol kızımız Bong Woo Ri. Aslında çoğumuzun Kill Me Heal Me'den tanıdığımız kadın.
Doğrusu seni her şeyinle sevemedim. Çok saftı ve kendine edilen hakaretleri öyle kabul etti ki..
En derinden acıyı hissettim ben. Bu hayatı hiç hak etmediğini düşünüyorum ama sonunda aslında iyiliğin her şeyi halledebileceğini gösterdin...
Ma Ru olmayan Jang Jun Ha. Namı değer 2.erkek kendisi. Aslına bakarsanız kendisinde hiç 2.erkek sendromu yaşamadım. Bong Woo Ri'yi hak etmiyordu. İçinde olan kötülük kanları onu iyi yapmadı ama bu kadar iyi olması bile iyiydi. Annesi ve babası tam bir şeytandı...
Lee Seung Chul kendisi 3.erkek olmasına rağmen aşkını o kadae saf ve temiz yaşadı ki...
O duygulu ve iyimser hallerinle en iyisini hak ediyorsun.
Bong Young Gyu. Yeri benim için hep ayrıydı. Dizide deli rolundedir. Her şeyiyle aşık oldum diyebilirim. En temiz ve güzel aşkı yaşayan sendin. Ve kavuşamadan kaybeden de...
Dizinin konusuna gelecek olursak çok yapılı ve karışık bir konusu var. Başrol çocuğumuz(Cha Dong Joo) işitme engelli ve başrol kızımızın(Bong Woo Rİ) onun annesi de işitme engelliydi... Bana hiçbir şeyin aşka engel olmadığını gösterdi
Asıl konu ise başrol erkeğimizin üvey babasının büyük babasını öldürmesini onun görmesiyle aşağı düşüyor ve sağır oluyor. Bunun üzerine annesi çocuğunu alıyor ve yurt dışına gidiyor ama ondan önce burda başka bir olay örgüsü yaşanıyor.
Annesi işitme engelli olan kızımız 2.erkeği seviyor. Tabi daha 7 8 yaşlarında çocuk. Bunlar da ülkenin fakir kesimini anlatmaktadır. 2.erkeğimizin babası ise deli(Şuan yazarken bile ağlama isteği uyandırıyor bende). Ve 2.erkeğimiz bunların hiçbirini kabul etmek istemiyor ve kaçıyor.
Burda olaylar çok karışık diziyi izlerseniz anlarsınız. Daha sonra bu da başrol erkeğimiz ve annesi ile yurt dışına çıkıyor.
Aradan yıllar geçiyor. Başrol çocuğumuzun annesi artık 2.erkeği kendine itaat edecek hale getiriyor. Kendi oğlunu da iyileştirmeye yıllar verse bile olmuyor ama ağız okumayı öğreniyor. Annesinin gururu için kimseye söylemiyor. Tabi Kore'ye döndüklerinde başrol kızımız ve babası-deli olan adam onun işitme engelli annesi ile evleniyor.- bunlarla karşılaşıyor. Ondan sonrasını diziyi izlemeniz için anlatmıyorum ama muhakkak izlemelisin. Pişman değilim. Dizi benim için aşık olunası dizilerdendi.
Bu resim deli babanın bunun için çizdiği resim. Yazı yazmayı bile bilmeyen adam bunun sayesinde öğreniyor...
*Aşağıyı diziyi izleyip okuyun. Spoiler içermektedir.*
Beni en çok mutlu edip ağlatan sahnelerden biri başrol erkeğimizin kızın işitme engelli olduğunu bilmediğini sanması ama aslında kızın biliyor olması. Beni çok duygulandırmıştı.Aralarındaki o saf ve temiz duygular çok güzeldi.
2.erkeğimizi 29 bölüm boyunca öldürmek istedim. Finalde inşallah iyi yapmazlar dedim ama iyi yaptılar ama beni yinede mutlu etti açıkçası. Çok fazla acı çekmişti.Bir yandan da haklıydı
Başrol çocuğumuzun annesine artık işitme engelli olduğunu anlamasını ve böyle kabul etmesini istediği sahne beni çok üzmüştü.
En en en sahnelerimden birisi ise ölen annesinin farklı bir kişilik olarak geri dönmesi beni çok mutlu etti. Çünkü öldüğünü kendime yedirememiştim.
Sona bıraktığım yazma cesareti göstermem zor olan diğer bir sahne ise finalde büyükanne öldüğünde deli babanın-hiçbir zaman deli olduğunu düşünmedim. Hayata bakış açısıyla çoğumuzdan daha akıllıydı- beni kendi çocuğun olarak gördüğün için teşekkür ederim repliğiydi. O zaman anladım ki aslında her şeyin farkında...
Ben ilk 24 bölümü 2 günde falan izledim. Son 6 bölüm beni çok yordu. Çünkü her şey sonuçlanmaya başladı. Dram arttı. Diziyi izlerken hüngür hüngür ağlamıştım. Benim hiç unutmayacağım dizilerde başı çekmektedir.
Esas erkeğimiz Cha Dong Joo.
Hiç beğenmediğim özelliği olmayan kusursuz adam seni seviyorum...
Duymamasına rağmen her yükü üstlenmeni bile sevdim.
Başrol kızımız Bong Woo Ri. Aslında çoğumuzun Kill Me Heal Me'den tanıdığımız kadın.
Doğrusu seni her şeyinle sevemedim. Çok saftı ve kendine edilen hakaretleri öyle kabul etti ki..
En derinden acıyı hissettim ben. Bu hayatı hiç hak etmediğini düşünüyorum ama sonunda aslında iyiliğin her şeyi halledebileceğini gösterdin...
Ma Ru olmayan Jang Jun Ha. Namı değer 2.erkek kendisi. Aslına bakarsanız kendisinde hiç 2.erkek sendromu yaşamadım. Bong Woo Ri'yi hak etmiyordu. İçinde olan kötülük kanları onu iyi yapmadı ama bu kadar iyi olması bile iyiydi. Annesi ve babası tam bir şeytandı...
Lee Seung Chul kendisi 3.erkek olmasına rağmen aşkını o kadae saf ve temiz yaşadı ki...
O duygulu ve iyimser hallerinle en iyisini hak ediyorsun.
Bong Young Gyu. Yeri benim için hep ayrıydı. Dizide deli rolundedir. Her şeyiyle aşık oldum diyebilirim. En temiz ve güzel aşkı yaşayan sendin. Ve kavuşamadan kaybeden de...
Dizinin konusuna gelecek olursak çok yapılı ve karışık bir konusu var. Başrol çocuğumuz(Cha Dong Joo) işitme engelli ve başrol kızımızın(Bong Woo Rİ) onun annesi de işitme engelliydi... Bana hiçbir şeyin aşka engel olmadığını gösterdi
Asıl konu ise başrol erkeğimizin üvey babasının büyük babasını öldürmesini onun görmesiyle aşağı düşüyor ve sağır oluyor. Bunun üzerine annesi çocuğunu alıyor ve yurt dışına gidiyor ama ondan önce burda başka bir olay örgüsü yaşanıyor.
Annesi işitme engelli olan kızımız 2.erkeği seviyor. Tabi daha 7 8 yaşlarında çocuk. Bunlar da ülkenin fakir kesimini anlatmaktadır. 2.erkeğimizin babası ise deli(Şuan yazarken bile ağlama isteği uyandırıyor bende). Ve 2.erkeğimiz bunların hiçbirini kabul etmek istemiyor ve kaçıyor.
Burda olaylar çok karışık diziyi izlerseniz anlarsınız. Daha sonra bu da başrol erkeğimiz ve annesi ile yurt dışına çıkıyor.
Aradan yıllar geçiyor. Başrol çocuğumuzun annesi artık 2.erkeği kendine itaat edecek hale getiriyor. Kendi oğlunu da iyileştirmeye yıllar verse bile olmuyor ama ağız okumayı öğreniyor. Annesinin gururu için kimseye söylemiyor. Tabi Kore'ye döndüklerinde başrol kızımız ve babası-deli olan adam onun işitme engelli annesi ile evleniyor.- bunlarla karşılaşıyor. Ondan sonrasını diziyi izlemeniz için anlatmıyorum ama muhakkak izlemelisin. Pişman değilim. Dizi benim için aşık olunası dizilerdendi.
Bu resim deli babanın bunun için çizdiği resim. Yazı yazmayı bile bilmeyen adam bunun sayesinde öğreniyor...
*Aşağıyı diziyi izleyip okuyun. Spoiler içermektedir.*

2.erkeğimizi 29 bölüm boyunca öldürmek istedim. Finalde inşallah iyi yapmazlar dedim ama iyi yaptılar ama beni yinede mutlu etti açıkçası. Çok fazla acı çekmişti.Bir yandan da haklıydı
Başrol çocuğumuzun annesine artık işitme engelli olduğunu anlamasını ve böyle kabul etmesini istediği sahne beni çok üzmüştü.
En en en sahnelerimden birisi ise ölen annesinin farklı bir kişilik olarak geri dönmesi beni çok mutlu etti. Çünkü öldüğünü kendime yedirememiştim.
Sona bıraktığım yazma cesareti göstermem zor olan diğer bir sahne ise finalde büyükanne öldüğünde deli babanın-hiçbir zaman deli olduğunu düşünmedim. Hayata bakış açısıyla çoğumuzdan daha akıllıydı- beni kendi çocuğun olarak gördüğün için teşekkür ederim repliğiydi. O zaman anladım ki aslında her şeyin farkında...
Yorumlar
Yorum Gönder