Herkese selamlar öncelikle! Bugün Başlangıç kitabını bitirdim ve bitirir bitirmez yorumumu eklemek istedim. Öncelikle şunu belirtmek isterim Dan Brown kitapları ağır kitaplar,sindirilmesi ve yorumlanmaları gerekiyor. Zaman zaman sıkılabilirsiniz ama düğümler çözülmeye başladıkça kitap daha heyecanlı bir hal alıyor ve devam etme arzunuz ağır basıyor.
Yazımın konusu olan Başlangıç kitabından bahsetmek istiyorum. Kitap-diğer kitaplarında olduğu gibi- Robert Langdon'ın başından geçiyor aslında. Olaylar Edmond Kirsch adlı bir bilim insanının olağan üstü görüşlerini hayata geçirme çabasını ve başına gelenleri anlatıyor fakat asıl değinilen konu dinler ve dinlerin varlığı. Herkes hayatının bir döneminde bu sorgulamayı yapmıştır." Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?" Edmond Kirsch bunu kitap boyunca bize sunuyor ve gerçekten derin bir sorgulamanın içine giriyorsunuz. Kitapta en beğendiğim şeylerden biri de "Entropi Yasası" hakkında bahsedilenlerdi. Yani evren olanı bozmaya yönelik çalışıyor. Sıcak bir kahveyi odaya koyarsanız bir süre sonra soğur ama tersi bir durum olamaz. Bu konuda bir sürü örnek ve kafa karıştırıcı anlatılar sizi derinlemesine etkileyebilir. Çünkü kitapta yazan her şey çok mantıklı ve gerçek. Kitabı okurken "Aman Allah'ım biz bitiyoruz." ruh halinden kurtulamadım ama kitabın sonunda rahat bir nefes alabilirsiniz:))))))
Ayrıca Dan Brown'ın bir özelliğine değinmek isterim. Kitaplarında çeşitli bölgeleri, şehirleri çok güzel bir şekilde tasvir ediyor. Özellikle eğer müzelere ilgiliyseniz müze betimlemeleri bir harika. Başlangıç kitabında da başta İspanya olmak üzere İspanya ve Budapeşte çok güzel bir şekilde anlatılmış. Eğer bahsedilen yerlere sizde aynı zamanda Google'dan bakarsanız daha yararlı olacaktır. Gözünüzde canlanması açısından çok yararlı oluyor.
Bu konuya da değindikten sonra şunu da belirtmek isterim. Dan Brown kitaplarını genel olarak 4-5 kişinin ağzından yazmaktadır. Karıştığını düşünebilirsiniz ama zamanla karakterler oturdukça olaylar anlaşılıyor. O yüzden sabredin ve devam edin. Ben ilk kez Cehennem kitabını 2015 yılında okumaya çalışmıştım ama beceremeyince bırakmıştım. Ama geçen seneden bu yana üç kitabını okudum. Biraz bekletilmesi gerektiğini düşünüyorum:) Zamanı gelince o sizi bulacaktır.
Ayrıca çevirmenliği yapan Petek Demir İNCEK'i de teşekkürü borç bilirim. Harika bir çeviri yapmış.
Kitaptan sevdiğim birkaç alıntıyı paylaşarak yazımı noktalıyorum. İyi okumalar.
"Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikâyeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var."
"En tehlikeli teröristler aslında bombaları yapanlar değil, çaresiz topluluklara nefret aşılayan ve emrindekileri şiddet içerikli eylemlerde bulunmaya teşvik eden nüfuz sahibi liderlerdir. "
"Edmond her türlü batıl inançtan nefret ediyordu. İşe gelirken her gün merdiven altından geçmeyi adet edinmişti. Onun için bu, Tanrılara dil çıkarmak gibi bir şeydi..."

Ayrıca Dan Brown'ın bir özelliğine değinmek isterim. Kitaplarında çeşitli bölgeleri, şehirleri çok güzel bir şekilde tasvir ediyor. Özellikle eğer müzelere ilgiliyseniz müze betimlemeleri bir harika. Başlangıç kitabında da başta İspanya olmak üzere İspanya ve Budapeşte çok güzel bir şekilde anlatılmış. Eğer bahsedilen yerlere sizde aynı zamanda Google'dan bakarsanız daha yararlı olacaktır. Gözünüzde canlanması açısından çok yararlı oluyor.
Bu konuya da değindikten sonra şunu da belirtmek isterim. Dan Brown kitaplarını genel olarak 4-5 kişinin ağzından yazmaktadır. Karıştığını düşünebilirsiniz ama zamanla karakterler oturdukça olaylar anlaşılıyor. O yüzden sabredin ve devam edin. Ben ilk kez Cehennem kitabını 2015 yılında okumaya çalışmıştım ama beceremeyince bırakmıştım. Ama geçen seneden bu yana üç kitabını okudum. Biraz bekletilmesi gerektiğini düşünüyorum:) Zamanı gelince o sizi bulacaktır.
Ayrıca çevirmenliği yapan Petek Demir İNCEK'i de teşekkürü borç bilirim. Harika bir çeviri yapmış.
Kitaptan sevdiğim birkaç alıntıyı paylaşarak yazımı noktalıyorum. İyi okumalar.
"Bilim ile din rakip değildir. Onlar aynı hikâyeyi anlatmaya çalışan farklı dillerdir. Bu dünyada ikisine de yer var."
"En tehlikeli teröristler aslında bombaları yapanlar değil, çaresiz topluluklara nefret aşılayan ve emrindekileri şiddet içerikli eylemlerde bulunmaya teşvik eden nüfuz sahibi liderlerdir. "
"Edmond her türlü batıl inançtan nefret ediyordu. İşe gelirken her gün merdiven altından geçmeyi adet edinmişti. Onun için bu, Tanrılara dil çıkarmak gibi bir şeydi..."
Yorumlar
Yorum Gönder