YABAN KİTAP ÖZETİ




Roman kahramanı Ahmet Celal,Birinci Dünya Savaşı sırasında bir kolunu kaybedip gazi olmuştur. Savaş sonrası yapayalnız kalan Ahmet Celal İstanbul'un işgali ile ne yapacağını bilemez. O sıra yardımına cepheden arkadaşı Mehmet Ali yetişir. Mehmet Ali köyüne Ahmet Celal'i davet edince Ahmet Celal teklifi kabul eder ve Mehmet Ali'yle birlikte onun köyüne gider.



Fakat Ahmet Celal gittiği günden itibaren köyde dışlanır ve “Yaban” adı takılır. Konuşması,tavrı ve giyinişi köylülerden tamamen farklıdır ve köylüler onu içlerine almak istemezler. Ahmet Celal,onlara düşmanların yakında geleceğini,savaş açacağını açıklamaya çalışır ama hiç kimse onun söylediklerine kulak asmaz. Öyle ki Mehmet Ali bile ona eskisi gibi itimat etmemektedir.

Aradan aylar geçmesine rağmen Ahmet Celal ala yapayalnızdı. Bir tek Mehmet Ali'nin annesi Zeynep Kadın ve kardeşi İsmail onunla az çok konuşuyordu. Ahmet Celal'de bunalımdan kurtulmak için ormanın içine dolaşmaya çıkar. Yürürken bir de ne görsün. Ağaçların arasına saklanan bir kız. Kendi köyündeki kızlara benzer giyinişi vardır ama tanıyamaz. Geldiği köyü söyler,kız da kısık sesle kendi köyünü gösterir ve konuşma biter. Ahmet Celal geldiği gibi geri döner.

Ahmet Celal,Emine'ye aşık olmuştur ama İsmail'in de Emine'ye aşık olduğunu öğrendiğinde başından aşağı su dökülmüş gibi olur. Zeynep Kadın'ı sık sık tembihler. Gidip Emine'ye sorar sever misin diye ama Emine doğru düzgün cevap vermez. Halasının karar verdiğini söyler.

Yakın arkadaşı Mehmet Ali'nin askere gitmesiyle köyde iyice yapayalnız kalmıştır. Köye gelen sahte şeyh herkesi kandırır. Mehmet Ali insanlara anlatmaya çalışsa da kimse onu dinlemez.En sonunda dayanamayan Ahmet Celal ayrı bir eve geçmeye karar verir. Kendisine köyün dışında küçük bir ev ayarlarlar.

Ve sonra Ahmet Celal'in ne zamandır beklediği olay gerçekleşir Yunanlar köylerini basar. Ahmet Celal'in başından beri karşı olduğu Salih Ağa'da düşman askerlerinin yanında yer almıştır. Ahmet Celal'in eski subay olduğunu öğrenen askerler onu göz hapsine almış evinden çıkmasına izin vermiyordu. Askerler bir süre sonra gittiler.

Ahmet Celal sık sık çobanla birlikte dağlara çıkıyor ve geziyordu. Evine gelen Emeti kadını oğlu Küçük Hasan'la çok iyi anlaşıyor. Tüm vaktini onunla geçirmeye çalışıyordu. Çocuk bir gün çok hasta yatarken evi askerler basıp her yeri aramaya başladılar. Ahmet Celal'in yıllarca emek edip yazdığı kitapları ortaya topladılar. Saracak bir şey arıyoruz diyerek Küçük Hasan'ın yattığı yatağı çekince çocukcağız yere devriliverdi. Küçük Hasan cansız bir şekilde yerde yatıyordu.

Sabah olunca köyü bir kargaşa sarmıştı. Herkes koşturuyor,oradna oraya kaçıyordu. Düşmanlar her yeri ateşe vermişlerdi.

Dışarı çıkan Ahmet Celal kalabalık arasında Emine'yi gördü. Kadınları bir yere toplayıp onlarla uğraşıyorlardı. Ortaya çıkan bir kargaşayla Ahmet Celal ve Emine kaçmaya başladı. Düşman Askerleri rastgele ateş ediyorlardı. Bir mermi Emine'nin kalçasına gelmişti. Zar zor bir yere saklandılar. Emine'nin yarasını sarmaya çalıştılar ama sabah olduğunda Emine bacağını oynatamıyordu.

Ahmet Celal ne yapacağını bilemez ama Emine gitmesini söyleyince uzun zamandır yazdığı defterini Emine'ye bırakarak yeni bir hayata doğru yol alır.

Yorumlar